WwW.SessizligineAsigim.TR.GG En Geniş İçerikli Sagopa Kajmer Sitesi Videolar Resimler Ve Dahası -Sessizliğine Aşığım -
  Sagopa Kajmer Röportajları
 
Röportaj 1

selamlar Sagopa...

1- Sagopa Kajmer kimdir ve SAGOPA KAJMER isminin bi anlamı varmı?

sagopa gizemli bir pramit kajmer gizemi bulan guzellik.

2- Neden ortaya çıkma gereği duydun ve böyle bi albüm yapmak nerden aklına geldi?

elestirilecek cok sey var.rap in artik anlasilmasi gerek.insanlari rapten mahrum birakmamam gerek.

3- "Sanal Alem Delikanlıları" çok tartışıldı çok konuşuldu. Bu delikanlıları bize biraz daha tanıtırmısın?

nette uretene kufur edenler,sovenler,delikanlilik yapma geyikleri.nete guvenmesinler gelecekleri net degil.rap e saygi gerek kostegi def et.

4- Yeni bi stil oluşturdun. Bu yeni stilin senden başka kişiler tarafından kullanılacağınıda düşünüyomusun?

stilim pesimist yani karamsar stil.bu yol dogru yol.dilin kemigi yok politikasi ve gercekler=sagopa kajmer. fark burada

5- Eminemden etkilenip "ben daha iyisini yaparım" dediğin ve bu yüzden bu albümü yaptığın doğrumu?

eminem tek ben tek yurek.sagopa ayri eminem ayri.sagopa para dusunmez , ne gerekiyorsa onu yaparim.eminem iyi rapper bende iyi rapper.ama benim stilim paragoz degil.direk temas.isim olanla.genelde kozlarimi muzikte paylasirim.

6- Sagopa kimlerle feat. yapmak isterdi, bunların arasında Eminem olabilirmi?

eminem neden olmasin.en cok jedi mind tricks,supreme hebrew intellekt,cage,aceyolone,chuck d,grouch,mykil miers.bunlar sagopani aslari.gercek rap.

7- Kimileri bayılıyo kimileri nefret ediyo senden, sanada söz hakkı doğuyo. ne diyeceksin?

frekans cok.dinlemeyen dinlemesin.dunya umrumda degil.amac dinletmekte degil.desarj=rap

8- Sagopa senin dilinin kemiği yoktur. bize türkiyedeki en iyi ve en kötü
grubu söylermisin? Ve senin en beğendiklerin hangi mc yada gruplar?

grammy turkrap:

en iyi rapper: duman,ceza,fuat
en iyi grup: silahsiz kuvvet,nefret,
en iyi flow: fuat,ceza,duman
en iyi rhyme:fuat,ceza,duman
en iyi stil: fuat,ceza,duman
en iyi produksyon:kuvvetmira
en kotu grup: STATIK-HEDEF 12-RAPOR 2-SUSTURUCU-
en wack mc ler: MC KANUN,MC TURBO,U.E.,MAHO B,HELL
M,TEX,OZZY
en kotu rapper: MC KANUN
en kotu produksyon:kuvvetmira haric hepsi boktan
mc olmayanlar: MC KANUN
en kotu soz yazan: MAHO B, MC TURBO, SUSTURUCU, FRESH
B,SULTANA,HEDEF 12 VE RAPOR 2 NIN ALAYI,S.O.S.,MC
KANUN
RESPOTRAP
en kotu sarki:
SEYTANIN TETIGI (me ce kanun yada emsi kanun)
gece gelince (susturucu)
RAPOR 2 VE HEDEF 12 NIN YAPTIGI TUM BOKTAN CALINTI SARKILAR.

en hirsiz:HEDEF 12 -RAPOR 2
en akilli gecinen: TUNC DINDAS,MC KANUN
en delikanli rapper: fuat,ceza,duman,kool savas
en guzel album: yok.
en iyi cikis: duman,sozlu taarruz
en iyi yeni sarki: SAHI (nefret),GERCEKLER PART I (fuat) toplama kampi (ASYA SENTEZ)

gelecegi en parlak rapper: duman
turkce rapin en buyuk albumleri: FUAT-DEBUT ALBUM, NEFRET-ANAHTAR (yeni)

daha cok sey soylerim ama aklima gelmiyor.

9- 10 KURŞUN geliyor. ama nasıl geliyor? kime geliyor? bi kez daha soruyorum
hala cevap yokmu? kimlerle feat. yaptın falan? hiç değilse parçaların adını
söylesen?

bekleyin ve dinleyin 10 kursun geliyor.sihir bozulmasin.ceza & duman & misero ile featuring var.yakinda fuatla olacak.rapte tekelcilik = onlar.bekleyin kursunlar geliyor.

10- Pesimisti ne zaman kaliteli olarak dinleyebilicez?

sagopayi kufur olarak gormeyin.sadece bunu isterim.sevin yada sevmeyin ama laf etmeyin.sagopa kajmer dinleyenlere sonsuz saygi.

sagopa ´´tek yurek´´ kajmer

Bizden bu kadar kendine çok iyi bak. HipHop 4ever .

Alıntı : Erdener "C®Y" YILDIZ Mart 2001


Röportaj 2


Rap müziğinin güçlü temsilcilerinden Sagopa Kajmer. ''Artık küfürlü söz yazmıyorum diye beni dinlemeyeceklerse dinlemesinler zaten.''
Röportajın Tamamını Haberin Devamında Bulabilirsiniz...
Tanıyanlar onu zaten çok iyi biliyor. Albümlerini alıyor,konserlerine geliyor,her yaptığını takip ediyor. Rap müzikte gitgide bir fenomen haline gelen Sagopa Kajmer'i tanımayanlardansanız, GORA filminin müziklerini yapan adam diyerek size yardımcı olalım. Gerçek adı Yunus Özyavuz.1978 Samsun doğumlu. Annesinden funk ve zenci müzikleri,babasından italyanca şarkılar dinleyerek büyüdü. Run Dmc ile tanışınca hayatı değişti, rap müzikle böyle haşır neşir olmaya başladı.Üniversitede Fars dili ve edebiyatı okudu.
Yazdıklarında Ömer Hayyam,Firdevsi ve Mevlana'nın izlerini görmek mümkün. Bu bile, diğer rapçilerden onu ayıran önemli bir nokta. Bu kadarlada kalmıyor, "En çok Mazhar Alanson, Orhan Gencebay, Sezen Aksu, Nur ve Ergüder Yoldaş'ın yaptıklarını beğeniyorum. Onlarla tanışmayı çok istiyorum"diyerek bizi şaşırtıyor. Yeni albümü Romantizma,geçtiğimiz günlerde İrem Records etiketi ile yayınlandı. Kendisi şu anda İstanbul'da askerliğini yapıyor. Albümünün çıkışına ne yazık ki yetişemedi ya da askerdeyken yakalandı diyelim. Bizde bu durumu bildiğimizden kendisiyle askere gitmeden önce bir röportaj yapmıştık. Albümle birlikte röportajı rafından indirme zamanı. Bu arada sevgilisi aracılığıyla aldığımız haberlere göre Sagopa'nın keyfi gayet yerinde.
METİN : Bir önceki müzik şirketiniz Hammer Müzik'ten olaylı ayrıldınız.Tam olarak neler olup bitti?

SAGOPA KAJMER : Ben Hammer Müzik'le "Bir Pesimist'in Gözyaşları" albümüm için anlaşırken klibinden plağına, tişörtünden sticker'ına kadar çok detaylı bir anlaşma yapmıştım.Ama onlar bana verdikleri sözü tutmadılar. Ceza'ya daha fazla ilgi gösterildi. Ben de Hammer Müzik'e kırıldım. Daha profesyonel birileriyle çalışmalıyım dedim. O esnada Aykut Gürel'in Fuat'a albüm çıkardığını görünce onun kapısını çaldım. Şimdi de beraberiz. Ama ben Hammer Müzik'e bir savaş açmadım,sadece bir ihtarname gönderdim anlaşmayı fesedelim diye. Onlar bana dava açtılar, ben de onlara tazminat davası ile karşılık verdim.

METİN : Sizin camiada herşey neden böyle biraz daha sert işliyor ? Davalar, kavgalar, sataşmalar gırla gidiyor.Sizinle ilgili de hep çok asabidir, sürekli küfreder gibi bir sürü şey duymuştum ama karşımda hiç öyle bir adam yok. Müzik yaparken mi böyle bir adama dönüşüyorsunuz ?

SAGOPA KAJMER :
Evet, rap müzikte bir sürü kavga ve kargaşa var. Herkes birbirine sataşmaya çalışıyor. Ben de eskiden sataşanlardandım, daha aykırı ve serttim ama hiç gerek olmadığını düşünüyorum şimdi. Neden böyle bir şey yapılıyor biliyor musunuz, rap müziğin daha genç ve ateşli bir dinleyici kitlesi var. Böyle olunca o kitleye neyi verirseniz onu alıyor. Siz kavga ettikçe, onlar da gaza geliyor, daha şiddetli bir şeye dönüşüyor ortam. Ben, bir yerden sonra baktım ki böyle yaparak hiç bir yere varamıyorum, bunları sadece üç beş çocuk dinliyor, o kadar. Ben de kendi birikimimi daha iyi kullanmaya karar verdim. Edebiyat mezunuyum, iyi sözler yazıyorum, o zaman diğerlerine uymadan , kimseye boyun eğmeden kendi yolumda ilerlemeliyim dedim. "Benim hedef kitlem liseler. Çünkü ne oluyorsa lisede oluyor. Ben sigaraya lisede başladım, ilk kavgamı lisede ettim, lisede politize olduk. Üniversitedeki adama bir şey anlatmak için, o adamın anladığı dilin senin tarzınla uyuşması lazım. Lisede gideceği yolun çizilmesinde senin katkın daha büyük oluyor"

METİN : İnsan ister istemez sürü psikolojisine mi kapılıyor ? Yani herkes küfrediyor ben de etmeliyim mi diyorsunuz ?

SAGOPA KAJMER :
Aslında rap müzikte Türkiye'de hardcore'u çıkaran adam benim ama ilk vazgeçen adam da benim. İşin doğrulugunu ilk kavrayan olduğumu düşünüyorum. Üç albümdür herkesin dinleyebileceği, dinlediği zaman da benim yazdığım sözleri duyup "Vay be adam ne güzel bir şey söylemiş bir yerlere not edeyim" diyebiliceği bir şey yapmaya çalışıyorum. Tabii şimdi bu sebepden benim yumuşadığımı düşünen ateşli bir kitle de var. Ama büyük insanın kü*** insana ayak uydurması acizliktir. Ben Aykut Gürel'in görüşlerini dikkate almayı tercih ediyorum bu konuda. Rap camiasında dinleyiclerin bizi yönlendirme gibi bir çabası var.Rap'i daha şiddetli ve popüler hale getirmek için yapılıyor bu . Çoğu bütün bunları daha çok medyatik olmak için yapıyor. Ben ise artık yatağımı örtüp, pislikleri göstermemeye çalışıyorum.Birine bir şey söylemeyeceksem de artık daha başka türlü söylüyorum. "Ailem ilk başlarda rap müziği yapmamı pek sıcak karşılamadı. Ama nasıl bir şey yaptğımı görünce sadece beni dinlemeye başladılar. Hatta babam şarkı sözlerimi not ediyor"

METİN : Peki sizi daha sert halinizle seven kitle sizi hala sevmeye devam ediyor mu yoksa 'Sagopa Değişti' deyip sizi dinlemekten çoktan vaz mı geçti onlar ?

SAGOPA KAJMER :
Müzik, içten geldiği , kalemden çıktığı gibi yapılan bir şeydir. Rap yazma ve okuma sanatıdır.İyi sözler yazıp, bunların farkında olup iyi okumak lazım. Beni de bunun farkında olanlar dinlesinler. Küfürlü halimden uzaklaştım diye dinleyemeyecekse, dinlemesin zaten. Ben başka bir yere doğru yol alıyorum.

METİN : Çok güçlü ve sağlam sözleriniz var. Hiç ihtiyacınız yokmuş küfretmeye...

SAGOPA KAJMER :
Edebiyat eğitimin bana kattıkları Ömer Hayyam, Firdevsi, Mevlana gibi çok önemli adamlar. Bu isimlerden ve onların yaptıklarından çok etkilendim. Adam Türk edebiyatında böyle bir şey yok. Bir yerlerde eksikleri olduğunu düşünüyorum. Aylak köpek, Şem ile Pervane, Mesnevi gibi eserler bana çok şey kattı, benim yazdıklarımı çok besledi.
"NUR VE ERGÜDER YOLDAŞ'IN ÖNÜNDE ŞAPKA ÇIKARIRIM"

METİN :
Bu albümde sözlerde biraz daha fazla aşk görüyoruz...

SAGOPA KAJMER : Evet, öyle.Çünkü aşkın insanlar için çok önemli olduğunu gördüm. Bir de aşktan bahsederken illa ki de canım, cicim, seni seviyorum, öldüm, bittim demenin gerekmediğini göstermek istedim.

METİN: Ben sizin sözlerinizi dinlediğimde 'Sezen Aksu rap yapsa böyle yapardı' dedim. Bilmem katılır mısınız bu fikre ?

SAGOPA KAJMER : Sezen Aksu'ya kimse bir şey diyemez zaten. Sezen Aksu bir tane, Ben de onu bir söz yazarı olarak çok beğeniyorum. Onunla tanışmayı çok isterim. Beş kişi var böyle önemli benim için. Biri Mazhar alanson, biri Orhan Gencebay, biri Sezen Aksu, bir de Nur ve Ergüder Yoldaş. Nur Yoldaş'ın Sultan-ı Yegah albümünün yirmi beş önce yapıldığını düşündükçe insan kafayı kırıyor. Muhteşem alt yapılar ve şarkılar. Şapkayı çıkarıp önlerinde saygı ile eğiliyorum.
"SAMSUN SOKAKLARINDA BREAK YAPARDIM"

METİN :
Nasıl bir hikayeniz var sizin? Ne olup bitti çocukluğunuzda? Nasıl bir aile, nasıl bir çevre, nasıl müzikler?

SAGOPA KAJMER :
Ben Samsun'da büyüdüm. Annem disko, funk ve zenci müziğiyle büyümüş bir kadın. Almanya'da bulunmuş. Babam yarı İtalyan olduğu için İtalyan müzikleri ile ilgiliydi. Annemin çok güzel bir plak arşivi vardı. James Brown, Berry White, Dean Martin gibi isimleri dinleyerek büyüdüm. Babam gitar çalıyordu, ben de sekiz yaşında volare'yi ve Besame Mucho'yu söylüyordum. Zenci müziklerinin ritimlerinden çok etkilendim. İlk sevdiğim müzik adamı James Brown'dur. Sonra Samsun sokaklarında break dance yapmaya başladım. Bir gün break dance yaptığım müziklerin kasetini alıp, müzik markete gittim ve 'Bana böyle bir albüm verirmisiniz' dedim. Run Dmc'yle o zaman tanıştım, hayatım değişti. "Bizim bütün rapçileri alın, sıraya koyun 30 kişi varsa 29'u eğitimsiz olduğunu görürsünüz. Bir çoğu lise çıkışlıdır. Gerçi ne okuduğu çok önemli değil insanın.Kendini yetiştirmek ve aile eğitimi çok önemli.Ben bizim camianın en kültürlüsü olduğumu düşünüyorum, kimse çıkıp ben daha kültürlüyüm demesin"
BU ÜLKE RAP'İ CARTEL'LE TANIDI BU YANLIŞ BİR TANIŞMA OLDU
Ben rap müzikte Türkiye'de bir ilerleme olduğuna inanmıyorum. Rap'in sadece biraz daha iyi durumda olduğunu söyleyebiliriz. Çok zor yollardan sürüne sürüne geldik bun günlere. Bir de bu ülke, 1995'te Cartel'le rap müzikle yanlış bir tanışma yaşadı. Rap müziği bir okula benzetirsek, öğrenciler yanlış bilgiler ögrenip yanlış yerlere yöneldiler. Artık yeni müdür benim. Türkçe rap'i bu hale getirmek için çok ter döktüm. Bütün piyasada olan rapçiler üzerinde emeğim vardır. Ama onlar şimdi bunları ilk fırsatta bana laf atıyorlar. Bütün bunlar beni çok kırıyor. Hürriyet : Gora'ya müzik yapmasını eleştirenlere ne diyor? Sagopa Kajmer : Cem Yılmaz, benim önümü açan adamdır. Ona her zaman şapka çıkarırım.Cem, o işi yapanlar arasında çok ayrı bir yerde duruyor. Kendi alanında daha ötesi yok. Ben ona ulaşıp onunla bir şeyler yapabildiysem, beni dinleyenlerin sevinmesi gerekir. Çünkü popüler kültürün içinde olup da kaliteli olmak başka bir şey. Eğer medya maymunu olan biriyle bir şey yaparsam, kellemi kesin

METİN : Albümün ismi neden Romantizma?

SAGOPA KAJMER :
Romantizma, hem romatizma hastalığının, hem de romantik kelimelerinin karışımı... Aşk romantizma gibi ağrıtı bir şeydir. Bütün bunları albümde roman gibi yazmaya çalıştım. Albümde doğmamış kız çocuğuma yazdığım bir şarkı var.


Alıntı : Metin Hamarat // 10 Eylül 2005


Röportaj 3 : Zaman Gazetesi Röportajı

Yunus Özyavuz, nam-ı diğer Sagopa Kajmer, Türk rap müziğinin önemli ve farklı isimlerinden birisi. Onu kendi ifadesiyle diğerlerinden ayıran ve farklı kılan şey ise sözleri ve müziğinin kendine has oluşu.
Rap’den Rabb’e Sagopa Kajmer: Rap’in krallarından geçtim, gönül sultanlarına bağlandım...

Şarkı sözlerinde bolca Osmanlıca ve Farsça kelimeler kullanan Kajmer, “Yeraltı Operasyonu, Sözlerim Silahım, İhtiyar Heyeti, Sagopa Kajmer, 10 Kurşun, Bir Pesimistin Gözyaşları, G.O.R.A Soundtrack, Romantizma, Kafile, İkimizi Anlatan Bir Şey ve Kötü İnsanları Tanıma Senesi” isimli albümleriyle hatırı sayılır bir genç dinleyici kitlesini müziğine çekti. İçerisinde küfür barındıran eski sözleriyle arasını bozduğunu söyleyen Kajmer, ilginç bir itirafta da bulunuyor: “Şarkılarımın küfür içerdiği vakitlerde ailem beni hiç dinlemezdi.” Sagopa Kajmer, müzikte laf kalabalığını sevmediğini, önemli olanın özü yakalayıp az ve öz konuşmak olduğunu belirtiyor. Sözlerinin dinleyicilerinin aklında kalma sebebini sahip olduğu maneviyatla özdeşleştiren Sagopa Kajmer, “Ben dünya zevkleriyle ilgilenmiyorum. Son iki senem alim zatların hayatlarını araştırmakla geçti. Hâlâ benim için en mühim şey, o mübarek zatların dopdolu hayatlarından bir zerre olsun istifade edebilmek.” diyor. Sanatçı, bu kez sevdiği rap’çileri değil etkilendiği alimlerin isimlerini sıralıyor: Abdülkadir Geylâni, Ahmed el Bedevî, Hasan-ı Basri, Ahmed er-Rufai, Bişr-i Hafi, Buhari, Müslim... Eskiden rap’in önemli isimleriyle hemhal olan Sagopa Kajmer, “Ben rap’in krallarından geçtim, gönül sultanlarına bağlandım artık. O kadar muhteşemler ki!” diyor. Kur’an-ı Kerim okumanın kendisini çok rahatlattığını kaydeden rap’çi Kajmer, Allah’la olan irtibatını ise şöyle açıklıyor: “Ben ilk önce Rabb’in benden istediklerini uygulamaya koyup daha sonra O’ndan aldığım güç ile dua ediyorum. İrtibat, çokça zikretmektir. Kelimelerden geçtik biz, manaya indik.”
Küçükken de böyle çok konuşan biri miydiniz?
Ssessiz bir çocuktum, müzik dinler ve mutlu olurdum. Çok fazla içime kapanıktım. Anca biraz açıldım diyebilirim.
Anne-babanız ne diyordu sizin bu küfürlü şarkılarınıza? Ailenizin büyüklerine karşı bir isyan duygusu oldu mu içinizde?
Bana ailem karışmaz. Ne yaparsam onlar için iyidir. Önceki şarkılarımdaki küfürleri de önemsemiyorum, sonuçta herkes küfreder. Ben eski şarkılarımla aramı çoktan bozdum. Ayrıca isyankar değilim ve isyan müziği de yapmıyorum. İlk önce yaptığım müziğin isyan müziği olmadığını anlamanızı isterim. Eskilerde takılmamak gerek. Aile büyüklerime boynum kıldan incedir. Aile en önemli sahipliktir. Şarkılarımın küfür içerdiği vakitlerde ailem beni hiç dinlemezdi, hatta pop müzik yap derlerdi. Ne zaman ki ‘Bir Pesimistin Gözyaşları' albümünü yaptım; hem insanların hem de ailemin müziğime bakış açıları değişti. Böylesi beni de mutlu etti. Ünlü olmamak için ses tonumu değişik kullanırdım. Zamanından kalan içime kapanıklığın dışavurumuydu bu.
Kelimelerin gücü adına çıktığınız bu yolda sizi ne susturabilir?
Eğer iyi sözler yazamasaydım benimle röportaj yapar mıydınız? Sanırım hayır. Kelimelerin gücü, cümlelerin gücü; bu ikisine müziğin sağlamlığı eklendiğinde bütünlük sağlanıyor. Eğer sadece iyi müzik olsaydı da sözler kötü olsaydı olmazdı. Ben bir bütünüm, bütünlüğüm olduğu için Sagopa Kajmer'im. Hissettiklerimi açığa vururken dikkatli olmalıyım. Bu benim disiplinim, prensibim. Beni susturabilmek için yaratılmış herhangi bir güç yok. Çünkü ben gücümü dinleyicimden, insanlardan alıyorum. Susturulması ancak kendine bağlı olan bir imkansızım.
İllâ ki ağız dolusu konuşmak mı gerekiyor? Sustuğunuz anlarda ne yapıyorsunuz?
Nasıl planlama yaptığınıza bağlı. Ben de herkes gibi insanım, susarım da konuşurum da. Önemli olan doğru zamanda konuşup doğru zamanda susmak. Dışarıdan nasıl göründüğümü bilemiyorum ama kendimi nasıl gördüğümü çok iyi biliyorum. Sustuğum zamanlarda murakabe yapar düşünürüm. Laf kalabalığını sevmem. Müzikte de laf kalabalığını sevmiyorum. Özü yakalamak, az ve öz konuşmak lazım.
Kaf Kef, Evliya-i Rap, Küheylan, Yaşlı Çocuk, Karizmatik Emmi, Melodrama, Sagopa Kajmer... Gerçek isminiz de Yunus. Niye bu kadar çok mahlas kullanıyorsunuz?
O an ne hissediyorsam o. Şarkılara göre de değişir, hislere göre de. Kendimle barışık yaşarım, mahlasları hissi olarak düşünmek gerek. Öyle gelişi güzel bir şey değil. Her bir mahlasım benim ayrı bir anlatımımdır.
Sözlerinizin akıllarda kalıcı olmasının nedeni ne? Dünya zevklerine fazla itibar etmemeniz mi, sözlerinizin felsefeyle yoğrulması mı?
Maneviyatım. Ben dünya zevkleriyle ilgilenmiyorum. Neysem oyum. Olduğum gibi görünürüm, düşündüklerimi şarkılarıma aktarırken kelime dünyası içinden en öz olanları yan yana koyarım. Anlaşılırlık sayesinde kalıcılığı yakaladım.
Amerikan kültüründen doğan rap müziğinin argümanlarını kullanarak, Amerikalı takılmamaktan, kendi değerlerimize sahip çıkmaktan bahsediyorsunuz? Bu çelişki değil mi?
O zaman şöyle söyleyeyim, hiçbirimiz e-mail ya da internet kullanmayalım, kola da içmeyelim, Amerikan markaları da giymeyelim. Allah vesileler yaratmış, vesileyi değerlendirmek esastır. Her ne kadar Amerika sokaklarından çıkmış olsa da rap bir araçtır. Amaçsa içinde gizlediğindir. Sen bir kısmını alır ve kendi özüne uyarlarsın. Rock müzik yapanlar da böyledir, pop da. Türkiye'de sahip çıkmamız gereken ne var? Kültür diyoruz, gelenek görenek diyoruz, ama izlediğimiz kliplerde çıplak hatunlar, gırla içki, kötü sesler ve bize uymayan görüntüler var. Bırak Amerikancılığı, zaten yırtınsan onlar gibi olamazsın ya da yarattığın sahtelikle onların gerçekliğini yakalayamazsın. Bizde hep dış ülkelere özenti var. Artık Türkçe o kadar değiştirildi ki, esas bunlarla ilgilenmek gerek. Sago bunu söyler.
Ortaya koyduğunuz Türk rap'inin hem Türkiye'deki rapçilerden hem de dünyadaki rapçilerden farklı yanları nedir?
Benim hem sözlerim hem de müziğim kendime has. Cevap olarak bu gerçeklik yeter. Malum Türkçe rap dendiğinde "Iııghhh çok itici buluyorum" diyenler o kadar çok ki! Benden sonra insanların rap'e bakış açıları değişti. Ailelere kadar ulaştım. Kitlelerin bana olan sevgisi diğerlerine olanlardan çok daha farklı. Beni ağabeyleri, öğretmenleri olarak görüyorlar. İşte fark bu. Ben bir yıldız değilim, bir ihtiyacım belki de, kim bilir.
Rap ortamının algı ve idrak seviyesi düşük mü?
Hayır, hayli yüksek. Dinleyenlerim çok zeki. Zeki olmasalar beni dinlemezlerdi. Çünkü ben de zekiyim. İdrake geç varanlar ise sonradan her şeyin farkına varıyorlar. Sonuçta anlamadan idrak olmaz. Konserlerde bağıra bağıra, ağlaya ağlaya şarkılarıma iştirak ediliyorsa o insanların idrak seviyelerinin düşük olduğu nasıl söylenebilir? Onlar canım benim.
Türkiye'deki rap sanatçılarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye gibi muhafazakar değerlere sahip bir ülkede rap gelişir mi?
İnsan kendini geliştirir, müzik gelişmez. Sen geliştikçe aracın olan müziği de değiştirirsin. Ne bileyim sözler değişir, anlattıklarının derinliği değişir. Muhafazakar bir ülkedeyiz diyorsunuz ama o eskidendi. Artık her şey o kadar serbest ki… Dünyayı gezdim, bizim kadar rahat ülke yok. Türk rap'inde neler oluyor bilmiyorum. Belki de umrumda değil. Herkesin bir şekilde amacına ulaşmasını ve bizim önderliğini yaptığımız bu türü geliştirmesini de canı gönülden istiyorum.
17 yaşında ‘Tepki' isimli bir rapçi "Kulağın boynuzdan korktuğu bir rap anlayışı var Türkiye'de. Büyükler bizi aşağıya itmeye çalışıyor" diye feryat ediyordu? Doğru mu bu?
Abartılı bir yaklaşım. İyi rapçi vardı da Türk rap dinleyicisi mi kabullenmedi? İyi olan her zaman iyidir ve iyi olan mutlaka sonuca varır. Ben 10 senede vardım. Ama vardım. Şahsi olarak derim ki; boynuzlar kimi zaman kulak altında kalırlar, kimi zaman onun üstüne çıkarlar. Boynuzuna göre değişir. Demek ki o boynuzlar kulağa ulaşamamışlar. Ulaşsalardı kendi özgürlüklerini tadarlar ve işin hazzına varırlardı. Bu denizin tüm suyunu bizler içeceğiz diye bir kaide yok.
İçerisinde gazel ve kaside olacak bir kitap yazmaya başlamıştınız? Ne aşamada?
Boş vaktim oldukça yazıyorum. Çok bir şey yok. Kaside, gazel vs. yazabilirsem ne mutlu bana.
Sizin sevdiğiniz rapçilerin isimlerini (Chuck D, Ice T, L.L, Krs, Cube, Kool Keith, Rakim gibi...) biliyoruz ama sizi kendine çeken evliya ya da derviş insanlar kimler?
Son iki senem alim zatların hayatlarını araştırmak ve onlardan feyzler almakla geçti. Hâlâ benim için en mühim şey, o mübarek zatların dopdolu hayatlarından bir zerre olsun istifade edebilmek. Beni derinden etkileyenleri büyük bir zevkle yazayım: Abdülkadir Geylâni (ks) en başta olmak üzere; Ahmed el Bedevî (ks), Hasan-ı Basri (ks), Ahmed er-Rufai (ks), Bişr-i Hafi (ks), Mahmud Hüdâi (ks), Şah-ı Nakşibendi, Feridüddin Attar (ks), Mevlânâ Celaleddin-i Rumi (ks), Buhari, Müslim, Hakim Tirmizi, İbrahim Hakkı Erzurumi (ks), Muhyiddin-i Arabi (ks). O kadar çoklar ki her biri ile ilgili değişik hayranlıklarım var. O saydığınız rapçileri eskiden dinlerdim. Ben rap'in krallarından geçtim, gönül sultanlarına bağlandım artık. O kadar muhteşemler ki! Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme. İlk emir okumak, ama roman okumak değil.
Söz, bu topraklarda değerli bir enstrümandır. Rap sözün gücünü azaltmıyor mu?
Vezin problemi olmasaydı kısıtlama olmazdı. Fakat malum ritimsel bir bütünlük için lirikal açıdan düzenleme şart. Bu işi de herkes yapamaz, ustanın işidir. O nedenle ben ben oldum. Her ne kadar kısıtlı bir söz dizimi olsa da içi umman oldukça problem yok.
Sözün en etkili ve tasarruflu sarf edildiği kitap Kur'an'dır. Kur'an okuyor musunuz?
Katılıyorum. Elbette okuyorum, okumadan olur mu? O kadar rahatlatıyor ki!..
Allah'la dua ederek konuşurken kullandığınız kelimeler nasıldır peki?
Rabb’imiz bizlere sünnet izinden gitmeyi buyuruyor. Onunla iletişim için ilkin sünnete bağlanmak ve bu vesileyle doğruca ilerlemek gerek. Malum herkes canı sıkıldıkça Rab ile konuşabilir, içini rahatlatabilir. Lakin ben ilk önce Rabb'in benden istediklerini uygulamaya koyup daha sonra ondan aldığım güç ile dua ediyorum. Bir şey yapmadan bir şey beklemek ya da kuru kuruya dua etmek bana ters. İrtibat, çokça zikretmektir. Ben buna çok önem veririm. Bir süre sonra otomatik olarak iletişiminiz güçlenir. Kelimelerden geçtik biz, manaya indik.
Hem dindar hem pesimist olabilir mi nsan?
Çelişki arayan için hayat çelişkilerle dolu. Mühim olan takdir etmek. Pesimist olmak, mecazi manada suskunluktur.

"Rap'i yozlaştıran ve serseriliği ön plana çıkaran Eminem, 5r0 cent gibi Amerikalı rapçileri yeriyorum. Umrumda değiller!"

Sizin ilk dönemler protest, daha küfürlü bir tarzınız vardı? Zamanla daha derin, manalı, aşk ve acı üzerine yoğunlaşan bir tarza kaydınız? Ne değişti, ne değiştirdi kelimelerinizi? Rap'çı Yunus, Hak'çı derviş Yunus olma azminde mi?
Her zaman aynıydım, siz beni geç yakalamışsınız. Her şey aynı. Yunus, Yunus’tur. Bizim Yunus. Ama sizin, ‘bizim Yunus' demeniz için beni daha iyi idrak etmeniz gerek.
Osmanlıca ve Farsça kelimelerini sık kullandığınız şarkılarınızı günümüzün gençleri anlayabilir mi? Son albümünüz Kötü İnsanları Tanıma Senesi daha sade ve yabancı kelimelerin azaltıldığı bir çalışma olmuş. Bu yöndeki şikayetlerin bir sonucu mu bu?
Hayır, daha fazla kişiye ulaşmak için daha anlaşılır olmak gerek. Tercih edilen yol bu. Kimsenin bir şikayeti yok. Hatta ben komple yabancı kelime kullansam da onlar ezberler ve hissederler. Herkese her türlü yazabildiğimi gösterdim en azından. Önceden benim için "sözlük ve kitap açıp yazıyor" denilirdi. Bu gibi cahilleri bilgimle ezdim. Ben sokak şairiyim diyorum. Bu şu demek; sokak kültürü ile iç içe yaşadım ve sokaktaki insanın diliyle nasıl müzik yapılır onu yaptım. Biraz kaba, biraz sert ama genelde etkili bir yapım var. Tamamıyla kendi tasarımım.
Gençleri alkolden, uyuşturucudan uzak durmaya çağırıyorsunuz. Oysa birçok insanın kafasında rap'in bu tür ortamlarda filizlendiğine dair bir yargı yok mudur?
Her duyulana ya da her insanın dediğine inanmamalı. Kötü de var, iyi de. Sage Francis adlı rap sanatçısını örnek verelim. Bu MC belki de en önemli rap yıldızlarından biri ve Amerika'da benim lirikalitemde olan, hissiyatı bana benzeyen bir sanatçı. Ne alkol içer ne de uyuşturucu kullanır. Ben bunlarla ilgileniyorum. Ve her fırsatta rapi yozlaştıran ve serseriliği ön plana çıkaran büyük Amerikalı rapçileri de yeriyorum. Bu Eminem olsa da dr dre ya da 50 Cent olsa da. Umrumda değiller! Onların sözlerinin toplamını karşınıza alın, gülersiniz. Kısacası Sago der ki; ağzı olan konuşuyor. Rap müziğinin kitabını yazacak derece bilgi sahibi biriyim. O nedenle işi kısaca özetleyelim: Rap demek iyi söz ve iyi yorumun kaliteli bir müzikle birleşmesidir. Bunu yaparken ne içtiğin ya da ne kullandığından ziyade çıkan şarkının kalitesi seni alakadar etmeli. Gençleri hiçbir şeyden uzak tutma gayretim yok. O gayreti onlar göstermeliler, ben de vesile olmalıyım. İşin özü Sago'nun sözüdür

Alıntı : H.SALİH ZENGİN 11.05.2008

Röportaj 4 : Star Gazetesi Röportajı


Tasavvuf bayrağını hayatıma diktim!

Şarkı Koleksiyoncusu adlı yeni albümüyle gündeme gelen ünlü rapçi Sagopa Kajmer (Yunus Özyavuz) dine yönelişini nasıl açıklıyor? Hangi alim ve evliyalara ilgi duyuyor? Müziğini dinlemeyi bırakanlara ne diyor? Orhan Gencebay’ı neden çok önemsiyor? Rapçi Kolera (Esen Güler Özyavuz) ile evlilikleri nasıl?

‘Rap’in krallarından geçtim, gönül sultanlarına bağlandım’ diyorsunuz. Bir cemaat çevresiyle ilişkiniz var mı?

Bu alacalı bulacalı hayat çorbasının içine ne kaşıklar dalıyor, lakin çorba bitmek üzere. Gönül sultanları hem kalbin hem de zihnin gerçek sahipleridir. Kalpte feraha yollar açarlar, fikirleri ve özlü sözleri, mükemmel edep ve ahlak göstergesidirler. Hayatın anlamı, eften püfteni kovalamayla yakalanamaz. Her şey Hak’tan gelen yek doğruya dayanır. Eğer o doğruyu sen bilemediysen, işte o gönül sultanları sana en güzel rehber olur. Atasözü dediğimiz o muhteşem cümlelerin yüzde 99’unun o gönül sultanlarından çıktığını kim biliyor? Bir cemaate... Evet dahilim. İçinde Hak olan her cemaat bu Yunus’un cemaatidir. Dayanağı ayet-hadis olan her şey benim cemaatimdir.

Abdülkadir Geyláni, Ahmed el Bedevî, Hasan-ı Basri, Ahmed er-Rufai, Bişr-i Hafi gibi alimlerden etkilendiğinizi söylüyorsunuz. Sizin İslami yönelişiniz hangi düzlemde? Bir tek tasavvufla mı ilgileniyorsunuz?

Adını andığınız muhteşem zatlar gerek hayatlarıyla gerek ortaya koyduklarıyla benim telaffuz edemeyeceğim değerdeler. Ben bu ilerleyişte bir mürşid-i kamil’in önder olduğunu biliyorum. Eğer tek başına bir yolda yürümek istiyorsanız bu ancak bildiğiniz E-5 yoludur. Ben tasavvuf bayrağını hayatımın merkezine diktim. İnsanlar ‘Yahu kafayı mı yedin buralara kadar geldin, şimdi ne gerek var bu işlere’ diyorlar. Ben ‘buralara getirildiğimi’ savunuyorum.

ORHAN GENCEBAY APAYRI

Şarkı sözleriniz müthiş bir etki uyandırıyor. Özellikle gençler arasında fanatik hayranlarınız çok. Bu durumdan ötürü sorumluluk hissediyor musunuz?

O kadar büyük bir sorumluluk ki bu, hiç hata affetmez. Rabbime hamdolsun bana kalemi konuşturma yetisi vermiş. Kalpten geleni kulak neden reddetsin ki? Eskiden çok hatalar yaptım, basit şeylerden bahisler açtım. Ama dört senedir artık herkes beni anladı. Anlamayan ve hala kuyumu kazanlar var ama bilmiyorlar ki en son kürek onları gömmek için görev başına geçecek.

Orhan Gencebay’ı çok önemsiyorsunuz. Tamamıyla farklı tarzlarda müzik yapıyorsunuz oysa?

Orhan Gencebay müziği apayrıdır. Hem duygusu, sözü ve müziği bütündür. Orhan Gencebay bir kişilik göstergesidir. Doğruluk, edep, ahlak, tevazu... Üstadı seviyorum. Orhan Gencebay’ın tasavvufa ve maneviyata bakışını da sağlam ve güzel görüyorum.

Daha ziyade Divan şiiri ya da Tasavvuf şiiriyle ilgileniyorsunuz yani?

Pek tabii ki çok seviyor ve ilgileniyorum. Edirneli Kabuli Efendi’den tutun da İsmet Garibullah’a, Erzurumlu İbrahim Hakkı’dan Aziz Mahmut Hüdai’ye, Yavuz Sultan’dan Yunus Emre’ye, Geylani’ye birçok sevdiğim ve ilgilendiğim zat var. Onlar ayrı dünyalar.

Sizin dine yönelişiniz, yakın çevrenizde ve takipçilerinizde bir değişikliğe yol açtı mı? Size yakınlaşanlar, sizden uzaklaşanlar oldu mu?

Onlar beni terk ettikçe kendimi Hacı Bayram Veli kıssasındaki gibi gördüm. Ailem de dini tavrıma pek sıcak bakmadı, kabullenmeleri zor oldu. Açıkçası umurumda değil, ben öldükten sonra toprak altında yardımcım kimse olmayacak. Bana ‘sevenlerini çoğalt’ şeklinde bir emir gelmedi. Eğer ki din -maneviyat beni insanlardan uzaklaştıracaksa onlardan ışık yılı uzakta olmaya varım. Beni diğer dinlerin mensupları da dinliyordu, bazıları dinlemekten caydılar. Yapabileceğim bir şey yok. Doğrularımı değiştiremem.

ÖFKENİN DOZU ÖNEMLİDİR

İslami kesimden yeni dinleyiciler kazandınız fakat?

Tabii ki kitleler halinde peşimden gelen İslami kesim de var. Ben bir din adamı ya da hoca değilim ama emr-i bil ma’ruf’un standardı ya da mevkii yoktur. Güzel tebliğ her zaman iyidir. Zaten şarkılarım çeşitli. Aşık olanlar da, hayattan sıkılanlar da dinlerler.

Rap müzik yapısal olarak sert. Şarkı sözleriniz de sert. Bu şiddetin fonksiyonu ne?

Şiddetten ziyade haykırış desek daha doğru olur. İnsanlara yumuşacık anlatırsan senin öfkeni tanıyamazlar, çok sert anlatırsan içindeki kendi halinde takılan mütevazıyı göremezler. Dozunu ayarlamalısın, teraziyi dengelemelisin. İnsana öfke verilmiş ki sabrı tatsın. İnsana tevazu verilmiş ki kalplerde yayılsın. Benim sözlerim sert ama kalbi yumuşatan cinsten.

Onlarca süren mahkemem var

Bu ‘diss’ olayı nedir?

Birinin birtakım özelliklerini beğenmezsin onu yerersin. Bir nevi şiirdeki hiciv-reddiye gibidir. Doğru yapılırsa etkilidir yanlış yapılırsa kişi kendini düşürür. Diss aslında pis bir şeydir. Çok özel konulara girildiğinde çirkin bir hal doğar. Ben cümlelerden silahlar yapıyorum, kurşunlarım nefesim oluyor ama kimse ölmüyor. Maalesef ülkemizde diss hadisesinin cılkı çıkmış durumda.

Diss’lerden başınıza herhangi bir şey...

Benim onlarca davam var mahkemede bu diss’lerden dolayı. Ama bana yapılanlardan dolayı. Herkesin bir sınırı var ve bu sınır aşılırsa ortaya tatsız şeyler çıkar. Mahkemeye veriyoruz ki susulsun.

Sizin agresifliğinizde Karadenizliliğin de etkisi olduğu söyleniyor. Doğru mu?

Var tabii ki. Normalde agresif değilim, gayet ılımlı bir karakterim var. Ama benim de sinirlendiğim ve insanları kırdığım olmuştur. Genelde hep gülerim ve espri yaparım. Bunlar sünnettir, Peygamberimizden öğrendiğimiz tutumlardır.

Pesimizm ve melankoli... Bu ikisi gündelik hayatınızda da var mıdır?


Her zaman vardır. Bu ikisi yoksa bu yakıştırmaları kullanmazdım ve tema olarak sunmazdım.

Evde harikayızdır nazar değmesin

Kolera’nın sadece hayat arkadaşınız değil aynı zamanda ruh eşiniz olduğunu ifade ediyorsunuz. Herkes aranızdaki bağın nasıl olduğunu, nasıl tanıştığınızı merak ediyor.

Biz 1998’den beridir arkadaşız. Manevi anlamda ikimizde aynıyız. Onu dost olarak, sığınak olarak görüyorum. Müzik konusunda da gün geçtikçe muhteşemleşiyor. Söz yazma açısından bana kalırsa zirve. Ona karşı hislerim aşktan da farklı bir nitelikte.

İki rapçinin evliliği nasıl gider? Ev işlerine yardım eder misiniz mesela?..


Biz evde harikayızdır, aman nazar değmesin. Güzel yemek yaptığıma inanıyorum ve Kolera da bu konuda hemfikir. Yemekleri bir o yapar bir ben yaparım. Genelde erkeklerin temizleme şekli kadınınkine uymaz. O nedenle ben bir yerin tozunu aldığımda ‘Ohoooo böyle toz mu alınır?’ filan der. Ev işlerinin üstadı odur. Akşam olunca kıssalar anlatırız birbirimize. Tasavvuftan konuşuruz. Bazen saatlerce ilim meclislerini dinleriz. Filmler izleriz. Güzel arkadaşlarımız ziyaretlerimize gelir. Kolera bana yardımcıdır, ben ona. Onun ehliyeti var, benim yoktur mesela.

Alıntı : Murat Menteş 8 Mart 2009

Röportaj 5 :

Rap dünyasında inanılmaz keyif veren müziği ve etkileyici sözleri ile binlerce hayranı olan Sagopa Kajmer’e bir kez daha teşekkür ediyorum bizleri kırmadığı için. Onun diğer rap sarkıcılardan nasıl da farklı olduğunu görmek istiyorsanız biran önce okumaya başlamalısınız
NevBahar: Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. İlk olarak sizi biraz tanımak isteriz. Kimdir Sagopa Kajmer? Bu isimi seçmenizin nedeni nedir?

Sagopa Kajmer:Adım yunus.Samsun doğumluyum.üniversite öğrenimime kadar samsunda yetiştim.sonra istanbul’a yüksek tahsilimi tamamlamak için geldim.o esnada müzik yaptım.albümler hazırladım.rap sahnesinde sagopa kajmer adını kullandım.1998 senesinden bu yana icraya devam ediyorum.bu ismi neden seçtiğimi bilemiyorum gerçekten,sanırım okuduğum risale den etkilendim.aslında çok daha enteresan durumlar da var ama konu uzamasın diyelim.

Nevbahar: Çocukluğunuzda da rap müziğe karşı ilginiz var mıydı?

Sagopa Kajmer:Ben çocukken tam bir rap canavarıydım.Daha çocukken ilk okul 3 de break dance showları yapıyordum.Annemin pikabıyla scratch yapıp onun özel koleksiyon plaklarını çiziyordum.bazen kendimi run dmc grubundan jam master jay sanıyordum.l.l.cool.j ve fat boys da benim için çok önemli isimlerdir.Onlarla rapi bugüne taşıdım.Etkiyi onlardan aldım.

Nevbahar: Peki neden rap müzik diyince insanların aklına her zaman küfürlü şarkılar geliyor. Sizin son parçalarınızı örnek alırsak sözleri çok güçlü, müziği zaten tartışmasız nefis…

Sagopa Kajmer:Bunu aslında bana değil küfredenlere sormak gerek.Ben küfrün iticisine çok karşıyım.Aslında argoya hiçbir lafım yok.Herkes diyorya günlük hayatımızda küfrediyoruz şarkılarda neden etmeyelim diye; günlük hayatta birbirlerine ana avrat söven insanlarsa diyeceğim yok.Çirkin bir şeyi savunuyorlar.Oysaki söz yazabilselerdi böyle olmazdı.Demek ki söz yazamıyorlar.Rapçiler bilinçsiz.Yani konuyu yanlış anlıyorlar.Rap demek küfür etmek demek değil.Küfürden beter eden sözler de yazılabilir.İlle de küfür etmekse amaç ben bir şey diyemem.Sonuçta ben bu yere geldiysem adam akıllı lirikalite ve mıknatıs misali müziğimle geldim.Amerikaya özenmemek lazım.Çünkü onlardaki düşünce özgürlüğü burada yok.Olsa da bizdeki muhteşem örf ve adetler onlarda yok.Kısacası bu iş kim nederse desin kültürle eş gidiyor.İlk önce şarkını ailene dinletebiliyor musun bunu kıstas alacaksın.Zaten arkadaşlarına dinletebilirsin ,onlar da ‘’aaa harika olmuş’’ diyebilirler ama şu da varki arkadaşlar sana fayda sağlamıyor.Güçlü olmak için güçlü yazmak şart.Ama bu gücün içinde küfür olamaz.Güçten düşürür küfür ama hakiki bir argo her zaman güldürür de eğlendirir de üzer de.

Nevbahar: Türkiye’de rap müziğin geldiği noktayı nasıl görüyorsunuz? Ve diğer rapçilerden sizi ayıran farkı bize söyleyebilir misiniz?

Sagopa Kajmer:Yunus Özyavuz olmam beni herkesten ayırıyor.Çünkü ben sınır tanımıyorum.Benim herhangi bir takıntım da yok.Yani şu olacağım bu olacağım diye.Belki de hırs konusunda sıfırım.Hiç hırslı değilim.Bende disiplin var kibirden uzak yaşıyorum.Belli takıntılarım yok.Bu nedenle ben farklıyım.Beni diğer rap yapanlardan ayıran önemli şeyler benim kendim olmam,Amerikaya özenmemem,illede örf ve adet demem ve tabiî ki kalemimin gücü.Herşeyimi kendim yapmam çabası.Türkiyedeki rap hakkında konuşmak istemiyorum.Çünkü kimsenin yaptığı rapi dinlemiyorum.Birgün rap yaparlar ve kendileri gibi olurlarsa umarım dinlerim.Ben taklit işlerden nefret ediyorum.
Nevbahar: Peki Türkiye’de rakip olarak gördüğünüz rap sanatçıları var mı?

Sagopa Kajmer: Yok.Kimse umrumda değil.Kendi kulvarımda ben tekim sanırım.Benim stilimde bir adam bulamadım.Ne nakaratı olan ne müziği ne de sözü benim gibi olan bir adam daha yok.Rakibim yok bu anlamda.

Nevbahar: Rap Tarzı dışında dinlediğiniz müzikler var mı? Orhan Gencebay dinlediğinizi duymuştum yanılmıyorsam. Başka kimleri zevkle dinliyorsunuz?

Sagopa Kajmer: Müzikte belli bir şeye bağlı değilim.İyi olan müzik,dinlenilebilir müzik vs.ben müzik adamıyım zaten her saniyemde aklımda ezgiler var melodiler ve lirikler var, uçuşuyorlar.O nedenle dinlemeyi aştım ben.Her an icradayım,düşüncelerdeyim.

Nevbahar: Peki, müziğinize eleştiriler geliyor mu? Geliyorsa bunu nasıl karşılıyorsunuz?

Sagopa Kajmer: Gelmez mi? Hep geliyor, maneviyatı kullandığım söyleniyor kimilerince, bazıları çok yumuşak bazıları da sahte buluyor.Tıpkı benim onları düşündüğüm gibi.Gerçekten sahte olan insanlar zaten eleştirecek yer arar.Gerçek olmak ve harbi davranmak gerek.Bunun haricinde kim ne derse desin ben gerçeğim.İster dinlerler ister dinlemezler.Benim inanın hiç umrumda değil.Artık dünya umrumda değil.Geçici olan şeyler için aklımı yormuyorum.

Nevbahar: Biraz eşinizden bahsedelim, onun da ismi Kolera… Neden bu ismi seçti ya da seçtiniz?

Sagopa Kajmer: Ona sorun bana değil.

Nevbahar: Kolera ile beraber sizi görsel basında olsun ekranlar da olsun sıkça göremiyoruz. Geçtiğimiz bölümlerde Beyaz Show’da izledik sizi. Ekran önüne çıkmamak sizin tercihiniz mi?
Sagopa Kajmer:Evet. Ekranları sevemedim bir türlü.Hiç işim hakkında sormazlar bana hep magazinel sorarlar.Ama hala adımı söylemekten aciz hepsi.Biri bana beyaz gibi sagopa kajmer olduğum için ve müzikal yönüm için gelirse ben de desteklerim ama tv’ler gerçekten garip.

Nevbahar: Kitap yazdığınız hakkında duyumlar vardı ne oldu son gelişmeler? Kitap çıkartacak mısınız? Neleri kapsayacak kitabınız?

Sagopa Kajmer:Ben yazar değilim.Yazarsam ve bitirebilirsem haber veririm.Şu anda zevk için karalıyorum.Manevi bir şeyler olduğu için uzunca zaman alıyor.Hikaye anlatmıyorum yazdıklarımda, manevi şeyler yazıyorum.

Nevbahar: Peki, yapım aşamasında olan yeni projeleriniz var mı? Ya da yeni bir albüm hazırlığı?

Sagopa Kajmer:Birden çok proje var ama şimdilik açıklamam yanlış olur.Güzelce albümler için beklesin herkes güzelce.
Nevbahar: Sevgili Sagopa, bize vakit ayırıp sorularımı yanıtladığın için çok teşekkür ediyorum. Parçalarını zevkle dinlemeye devam diyorum. Kadınlar kulübü üyelerimize ve Pembe Gazete okurlarımıza son olarak demek istediklerin varsa alalım? Küçük bir not eşin Kolera’yı da sitemizde görmek isterdik doğrusu
Sagopa Kajmer:Eşim de gelir birgün siteye.Kadınlar kulübüne sevgilerimle.
 
  Bugün 24 ziyaretçi (29 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol